Arabada üç kişi vardı
birinin gözleri başkaydı
bakışları başkaydı
iki güneşli bir dünyanın göğüydü
petekler süzüldüğünde kabımızda biriken ve kıymetlenen
delice kıskandığımız ama paylaşmaya doyamadığımız
bizi sıfatlara mahkum eden kendini anlattırmak için
ürkütmeden üfleyen çamurumuza ilk şiiri
çocuğa içirilecek suyu ılıştırır gibi
sıcacık ve sarışındı bakışları
Yol kıvranıp duruyordu
belli bir yumruk yemişti böğrüne
belli eski bir sancısı onu tekrar hatırlamıştı
bir dağa vuruyordu kendini, bir denize
bir ağaca yaslanıyordu, bir suya
bir böceğe yanaşıyordu, bir balığa
Ya derdinin dermanını arıyordu
Ya düpedüz belasını
Arabada üç kişi vardı
Birinin gözleri karaydı
üzerine çiy düşmüş zeytinler gibi ışıldayıp duruyordu
gecenin arkasından bakan yıldızlar da vardı bakışlarında
gecenin arkasından koşanlar da
yumuyordu bazen gözlerini
bir leylek olduğu düşünü arıyordu
kırpıştırıp duruyordu bazen de göz kapaklarını
gözlerine düşürmek ister gibi yapışan diğer düşleri
hep anlatacak güzel şeyleri olsun istiyordu
bütün bu çaba onu uyutuyordu
Yol sakinleşti
seyreldi bir yanında manzara
ufkun önünden çekilince orman
görünür oldu büyük hayvanlar
ve kolaylaştı rüzgarın otlara anlattığı hikayeyi dinlemek
zaten denizin kalabalığı hep uzaktaydı
Arabada üç kişi vardı
Birinin gözleri dalgındı
akı sararmıştı yorgunluktan
bu yolculuk bir falda da çıkmıştı, diye düşünüyordu
üç zamandan hangisindeydi acaba
üç saattir mi yoldalardı
gözleri dağılıyordu dört bir yana
sonra asfaltın silik çizgisine dönüyordu tekrar bakışları
kesilmeden ilerleyen
ve yasaklayan uçurtma kuyruklarında salınan şen kahkayı
salıverdi takıldığı telden kurtararak
Yol bitti
Üç kişiydiler
İndiler arabadan
serin bir yaz değildi
ikisi denize gitti koşarak
diğeri ağacın gölgesine uzandı
birinin gözleri başkaydı
karaydı birinin gözleri
birinin gözleri çoktan kapanmıştı
21,09,17