Ördekleri bütün kuşlardan daha çok seviyorum
Bunu bilmen lazım
en büyük sırrımı
içimde itişip kakışan onca gizin arasında en mühimini
Bunu sana söylemeye karar verdiğimde evimize dönüyordum
pek yorgun değildim
seni özlemiştim
bahçede oturup çimlerin boyu hakkında konuşmak, bisiklete binip etrafta dolanmak istiyordum
Yolda bir çam ağacının reçineli gölgesinin altına oturmuş erken vakit akşam yemeklerini yiyen dört ırgat aynı anda bana dönüp” emin misin” der gibi baktılar “dönüşü yok bu yolun”
İçlerinden göyneğinin rengi gri olanı ilkokul arkadaşım Vedat’ a benziyordu
Ona pek kanım kaynadı
Ağacı da sevdim
Az ötelerinde birikmiş yüzen kuşları eksik gölcüğü de
“Eminim” dedim ben de gözlerimi açarak
hepsine yetti baktığım
Şaşırdım doğrusu gözlerimin birden çok adama yetmesine
İşte yineliyorum ördekleri bütün kuşlara yeğ tuttuğumu
Zira bunu sana söylemezsem
Bir yaz gecesi serin rüzgarların hapsedildiği sokaklarda gezinirken
kendin anlarsın
elin elimi bırakır
sağır yarasalara şanssız böcekler çarpar
Sonra ben susmayı pek iyi bildiğimden
artık dayanamayıp kendini üç adım öne atarsın
Sırtın şimdi beni derin sulara çağırmaktadır
sırtın , ah o sırtın, tarlalarda kararmış gündelikçi çocukların elleri kadar güzel kalmakta ısrarcıdır
…da kime ne fayda
Oh neyseki söylemişim
“Ördekleri” demişim
“bilsen ne çok severim”
…