Orada duruyor:
Neredeyse hiç edilmemiş sözler -çapaklı bir şiirden belki-
kimsenin pek fazla dikkatini çekmeden
göçüyor kulaklarımın kılcal umursamazlığından
Şevki kırılmış kanatları birikiyor yüksek tepelerde
Demek ki göç bitti
Belki de şarabı terketmeliyim
Ta nehirler yılı başlayana,
eriyen kadınları evlerin uzun çizmeleriyle sokaklara akana kadar
sarhoş eden nesnelere dokunmamalıyım…
Belki de burada durmalıyım bütün kış
Tüylerini çoğaltmış kediyle, kuyruğuna mutlu bir bayrak takmış köpeğin ortasında ağaçların sönüşüne hayretlenip oturduğum masaya belki de şarabı bırakmalıyım
bırakmalıyım
bırakmalıyım çağrılınca açılan yaralara kırmızı olmayı…
24/12/18