Gitmek: O çok kollu uçurum
Duruyorsun önünde yolları bir bir sınayarak
Cebinde başka çocuklardan üttüğün gözyaşı bilyeleri
Sözler kalabalığının mürekkep karanlığı ardında saklanıyor korkun
Güveneceğin el şimdi yok
Sana geçmişin buz tutmuş büyüsünü bıraktı eriyip akarken uzak ülkelerin takvimine
Bakışının iğnesiyle çizdiğin gök acıklı şarkılarla damlıyor çatına
Kaçak düşünden uyandıran o mu yoksa seni
Korktun ve ödedin vergini artık yasal kurduğun düzen
Şimdi korkmana gerek yok zabıtalardan
Mahalleden kimse ispiyonlamaz seni
Hepsince pür-i pak ve haklısın
Ama bu tezgahta içi hayal bulutlar satamazsın onu söyleyeyim
Bırakıp gidemezsin canın çekince
Sokaklarda öpüşmen hoş karşılanmaz
Bahçelerden mevsim meyveleri çalamazsın aklına estiğince
Teyzeler ayıplar sonra
Ah iyi kulu olmak ne zor onca Tanrının
Nerede dünyanın kabuğunu kırdığın o güzel çekiç
En içiyle ısıtırdı bu gezegen gülüşünü, damarlarında sıcacık akardı
Neden saçlarına dokunmak istemişti duvardan sarkan çiçekler
Anlatmıştım hepsini oysa
Bak unutmuşsun bile…
26,08,19