
Kara tahtaya ak düştüydü ölü şiir
Sen geride bırakılmayacak olandın
Tül perdenin ardında
Telli duvaklı çarpıyordu kuşlar kalplerini
Nöbetine uyandı ırmağın sesi
Asarak omzuna ikimizin su götürmez sek gerçeğini
peşi sıra koştu arabaları kovalayan ay ışığının
Bir sokak seçtiydim
şarkılar oradan giriyordu mahalleye
dik yokuştan inince birahanelerin önüne çıkıyordu nağmeler
Many many alcoholic beverages and a huge meze dolabı
nasıl da herkese yetecek kadar İngilizdim
içinde sen olan o ilk rüyada…