Rüyaya bastım
Gökte kuş tekrarladım
Açık kalmış rakımın kapağı
İki duble şerefine uçtu gitti
Açtım götüme güldüm
Masaya bıraktım bardağı; dindi rüzgârgiller Çoğul tanrımın elleri emretti dilek kiplerine
Üç hakkımız varmış
Sonra yıkılırmış kaderimiz
Habillerin kâbillerin kuduslerin kâbelerin altında mı ne kalırmışız
Boka battım
Gökte kuş patakladım
Dudaklarımı örten bıyıklarımı görünce Görmezden geldi beni şoför efendi -belki siyah ve beyaz kıllarımın yüzümdeki kardeşliğinin yolcuları tedirgin edeceğini düşledi-
Emmiler ve Dayılar
Ladies and Gentlemans
Alnıma namluladığınız hukukunuzun kalibresini re’ sen sikeyim emi …
14,04,22