Önce tuz vardı/Kederine şahitlik ediyordu yalnız tanrıların/Yuvarlanarak boşluğa düşen damlanın içinde…
Gecenin penceredeki yaldızlı tozu günü solgun niteliyor
ismimin önünde ve sonunda bir unutuş
al sıfat ver zamir söylüyorum kendime kendimi
bahçede taflanlar
japon şemsiyeleri
ve kovandan kaçmış arılar hâlâ portakal çiçeklerinde sarhoş uyuyorlar
iki köpek koklaştı demin demir parmaklıkları arasından kilitli garaj kapısının
iki orman bir dağ arefesinde yaraladı birbirini büyüyerek birbirinin içine
sevgilim ekmek kızarttı
sevgilim çay demledi
sevgilim zeytin ıslattı
sevgilim oğlumuzu uyandırdı
sevgilim sanki cehennemden bir başına düşmüş gibi bir baş
bensiz gerçekleştirdi dünyayı
biz gibi mi lan herkes
biz gibi mi
yani tamam dostumuz değil de bazı şişelenmiş gerçekler
sanki siz pek mi iyisiniz sayın pezevenk…
19.04.22