Uzun ismime çekilmiş olsa da yırtık bir yelken/ Cilalanmış parkeleri çizen ayakkabılarımın çoğu deniz görmüş değil/ Solgun kış göğünün altında soyununca etimden benim olmayan esmerliğini tenimin/ Görünecek güneşten arınmış yüzüm/ Anlayacaksın/ Her kıyı denize senin kadar yakın değil ve her tanrı şeytanını cennetten kovmuş değil
Az kaldı yetişiyorum/ Elimden düşen bir şeyi yakalar gibiyim gün ortası, kalabalık içinde/ Son anda herkes rahat bir nefes alıyor/ Şimdi cevaplanabilir titreyerek çalan telefonlar/ Taze bir fırt çekilebilir cigaralardan/ Kirli ve temiz çamaşırlardan ibaret evlerin kapıları açılıp örtülebilir/ Düşük faizle borçlanabilir piyasaya tatlı su balıkçıları/Çekilen suların kenarında rakı içilebilir/Anlayacaksın/ Herşey demirden değil/ Erir bazı sözler bazı şarkılarda ve bazı şeytanlar anlatıldığı kadar kötü değil…
29,12,20