DEMOKRİTOS SARHOŞ

neden derken nedensizleşmekten korkmuyorum derken derken demeyi bıraktım kendime kendimi/ kendiliğinden olunca şeyleri -tanrısız filan yani- anlaması daha kolay/ neden dersen başka bir nedenden ötürü imanım paramparça/ yüzüm kızardı diye şarabıma su katan şerefsiz gel de sıkıyorsa atomu parçala

Google Translate

Dünyayı bildiğim bir dile çeviriyor

Senin ona bakışın

Saymadım bile kaç kuş, kaç araba, kaç led ışıklı tabela

Faiz oranlarını, börekçileri, viski şişelerini, şansonları, Arjantin tangoları da

Şeylerin üstünden akıp gidiyor

İterek onları başka şeyler olmaya

Herşeye ev oluyor bakışın…

Enflasyon

Saydam zamanı büker

sisler içinde olsa da sezilir

ağaçların arasında kıvrılan patika

orada ölüm, tüyleri gibi uzamıştır cesedimin

Ve beni bulur yükselmekten yüz çevirmiş  saat kulelerinin altında

durmaksızın çiçeğini getiren sevgili

Bundan yorulmaya zamanım var mı hâlâ

günün döngüsüne saat kaçta karışmalıyım

Çürümüş bir aşkın ardından çürümesin diye ruhum

gözyaşı döküyor

dünün ve bugünün üstüne

güze saklamasak da olur oysa bazı duyguları

hem niye taze bir acıyı sonraya saklamak

Üstelik kapalı kitaplar ve kapılar

ne kahraman olabiliriz ne bir yolculuk bekliyor bizi

hadi geçtim meyhaneye gitmeyi

artık hatırlamak bile çok pahalı geçmiş sarhoşlukları…